Yargıtay 13. Hukuk Dairesi “müşterilere banka kredisi verilmesi esnasında bankalarca yapılan sigorta kesintilerinin haksız olmadığı yönünde bir karar aldı.

Yaşanan olayda bir kişi Bankadan konut kredisi kullandığı ve kullanmış olduğu konut kredisi esnasında kendisinden masraf ve yapılandırma adı altında bir takım haksız kesintiler yapıldığı dolayısıyla kredi kullandığı Bankaya yapılan kesintileri faizi ile birlikte almak için dava açmıştır.

Mahkemece açılan dava kabul edilmiş dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Bankadan alınarak davacıya kişiye verilmesine karar verilmiştir.

Bu durum üzerine Banka avukatları tarafından hüküm temyiz edilmiştir.

Temyiz sonucunda özetle; Bankaların kredilerin verilmesi için zorunlu olan makul ve belgeli masraflarını tüketiciden isteyebileceği belirtmiştir. Bu bakımdan görülen davada davacı kişiye yapılan hayat sigortasının davacının da menfaatine bir husus olduğundan ötürü Bankanın kredi müşterisine yaptığı hayat sigortasının haksız kesinti olmadığı yönünde karar vermiştir.

İşte 13. Hukuk Dairesinin 2016/17576 sayılı kararın ilgili kısmı;

“…Dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı banka tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna sigorta yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve sigorta nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, sigorta kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında ve …….. tarihli ferdi kaza sigortası poliçesi karşılığı tahsil edilen …….. TL’lik sigorta primine ilişkin kaydın haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır….”